ilerlemek

ilerlemek
продвигаться, прогрессировать, развиваться, возрастать, преуспевать

İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. . 2005.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Смотреть что такое "ilerlemek" в других словарях:

  • ilerlemek — nsz 1) Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu. H. E. Adıvar 2) Vakit geçmek Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya... O. Rifat 3) Daha güçlü, daha etkili… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağır aksak yürümek (veya gitmek veya ilerlemek) — 1) yavaş olarak, istenilen hızda olmayarak yürümek (gitmek, ilerlemek) Hava ve su kirlenmesine karşı mücadele ağır aksak yürüdü. 2) düzensiz, aralıklı olarak yürümek (gitmek, ilerlemek) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dev adımlarla ilerlemek — çok çabuk ilerlemek, üst üste başarılar göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pupa yelken ilerlemek (gitmek...) — 1) yelkenler, arkadan esen rüzgârla şişmiş olarak, tam yolla 2) mec. alabildiğince, hiçbir şeye bağımlı olmadan Batı da bilimsel araştırmalar, dramatik icat ve keşifler, pupa yelken ilerliyor. T. Halman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaş ilerlemek — yaşlanmak, ihtiyarlamak Yaş ilerliyor. Artık geçti bizden / Kişi ev bark edinmeli vakitten. C. S. Tarancı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • terakki etmek — ilerlemek Memuriyetinde biraz terakki etmesi ... için bu işin konuşulmasından âdeta utanır. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürümek — nsz 1) Adım atarak ilerlemek, gitmek Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu. H. Taner 2) e Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek Buz dağları güneye yürümüş. 3) Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • süzülmek — nsz 1) Süzme işine konu olmak Bal süzüldü. 2) Akmak Gözlerimden yaşlar süzüldü. 3) Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor. M. Ş. Esendal 4) mec. Sessizce ve görünür bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dev — is., Far. dīv 1) Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı 2) sf. Olağanüstü irilikte olan Dev vücudu içinde bir genç kız hassasiyeti taşıyor. Y. Z. Ortaç 3) sf., mec. Çok büyük, çok önemli Dev şirketler. Dev bir yazar. Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelişmek — nsz, biy. 1) Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir. S. F. Abasıyanık 2) İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtiyarlamak — nsz 1) Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, kocamak 2) İhtiyar görünüşü almak, ihtiyar görünmek Ağlamaktan gözleri şişmiş, zavallı yüzü on sene birden ihtiyarlamıştı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»